EVET Diyerek Geçen Yüzyılda Kaybettiklerimizi Kazanacağız
09 Nisan 2017, Pazar

Genel Başkanımız Metin Memiş, yeni bir dünya kurulduğunu, Türkiye olarak geçen yüzyılda kaybettiklerimizi bu yüzyılda kazanmak için 16 Nisan’da ‘evet’ diyeceğimizi söyledi. Memiş, Memur-Sen olarak sendikacılığı, ideolojik saplantılarını sendikacılık diye sunan zihniyetin hakimiyetine son verdiğimizi belirterek, Türkiye’nin en büyük emek hareketi olduğumuzu ifade etti. 

Memiş, İstanbul 1 No’lu Şubemiz tarafından düzenlenen Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet programına katıldı. Burada konuşan Memiş, dünyanın bir değişim geçirdiğini, bu süreçte Türkiye’nin de hedeflerine ulaşacak yapıya kavuşması gerektiğini kaydetti. İstikrarsız dönemlerde gerek ekonomik gerekse dış politika anlamında sorunlar yaşandığını belirten Memiş, 16 Nisan sonrası hayata geçecek cumhurbaşkanlığı sistemi ile istikrarın sağlanacağını ifade etti. 

Bu değişime inat, vesayetin prangasını sağlamlaştırmak istediğini kaydeden Memiş, “Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünyada Türkiye onurlu bir şekilde var olacaksa değişim ve dönüşüm yaşamak zorunda. Vesayetçilerin derdi belli. Vesayetçiler eski iktidar günleri için çaba sarf ediyorlar. Yeter söz milletin diyen Menderes’i astıkları günleri özlüyorlar. Gençleri suçsuz yere astıkları 12 Eylül günlerini özlüyorlar. Özal rahmetlinin üzerine demoklasin kılıcını salladıkları günlerin derdindeler. 28 Şubat’ı, 27 Nisan’ı özlüyorlar. Ama onlara izi vermeyeceğiz. Nasıl geçmişte mücadele etmişsek şimdi de daha azimli bir mücadele vereceğiz onlara karşı.” şeklinde konuştu. 

Vesayet sisteminin sinsiliğine dikkat çeken Memiş, algı oyunlarıyla milleti yönlendirmek istediklerini, suskunluğu silah olarak kullandıklarını ifade etti. Sahte kahramanların hükümranlığının kalkması için tercihimizin ‘evet’ olacağını söyledi. 

Memur-Sen’in kuruluşundan bu yana vesayetle mücadele etmiş bir konfederasyon olduğunu söyleyen Memiş, kendi gündemlerini dayatan, ideolojik saplantılarını muhaliflik diye sunan ve sendikayı bir paravan gibi kullanan yapıların iktidarını yerle bir ettiğimizi ifade etti. ‘Biz sendikacılıkta kendilerini vasi olarak görenleri tarihin çöplüğüne attık’ diyen Memiş, Memur-Sen’in, yerli ve milli duruşuyla emeğin üzerindeki prangaları kırarak bu vesayete son verdiğini kaydetti. 

İstikrarsız dönemlerin en büyük mağdurlarından birinin de kamu görevlileri olduğunu söyleyen Metin Memiş, istikrar için, istikbal için Memur-Sen’e davet, Tercihimiz evet dediğimizi belirtti. 

Evet derken “Dünya beşten büyüktür” iradesine sahip çıktığımızı söyleyen Memiş, mazluma el uzatan güçlü Türkiye ideali için çalıştığımızı ifade etti. Bu ülkenin bağımsızlığına halel getirecek her ne varsa ona karşı durduğumuzu söyleyen Memiş, ‘Dün toprak olarak bizimle olan ve fakat bugün dahi gönlümüzde capcanlı yaşayan iklimlere bu iradeyle sesleniyoruz. Çünkü biz; Sendikacılıkta Yerli ve Milli Ses, Evrensel Mücadeleye Yeni Bir Nefesiz. Vesayetin feshine ve demokratik hukuk devletinin güçlendirmesine Evet diyoruz. Yargının tarafsızlığını Anayasal zorunluluk ve sorumluluk haline getiren bir hükme Evet diyoruz. Yüksek yargı organlarında askeri vesayet dönemlerinin eseri olan üniformalı hakim üye fotoğrafına son verilmesine Evet diyoruz. Yargının demokratik denetimi kanallarının varlığına Evet diyoruz.” şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanını seçemeyen Meclis, Cumhurbaşkanı seçtirilmeyen Meclis fotoğrafını tekrar yaşamak istemediğimizi söyleyen Memiş, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de bu riski ve geçmişte yaşanmış tehlikeleri ihtimal olmaktan dahi çıkaracağına inanıyoruz. Bu yüzden Tercih Evet diyoruz. 

İmzasının sorumluluğunu taşıyan ve gerektiğinde hesap verme durumunda bırakılan Cumhurbaşkanına Evet demek, hem akl-ı selimle hem de geçmişe dair birikimle uyumludur.

Bazı partiler ve kesimler, sendika ya da sivil toplum görünümlü örgütler, Anayasa değişikliği paketinin herhangi bir hükmüne atıf yapmadan “tek adamlık” ya da “diktatörlük” kaygısı üretme stratejisiyle hareket ediyor. Tek adamlık söylemleri 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Milli Şef döneminin mimarı ve siyasi mihmandarı olan siyasi oluşumların, bugün millete “tek adamlık” ve “diktatörlük” serenatlarını ayrıca not etmek gerekir.” dedi.

 


FOTO GALERİ



PAYLAŞ :